T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
GAZİANTEP / İSLAHİYE - Şehit Yunus Emrah Ateş İlkokulu

Haberler

Eyl

Eyl

Eyl

Eyl

Mrt

Türkiye genelinde görev yapan doktorlar, Millî Eğitim Bakanlığının Anadolu Masalları Projesi kapsamında, Kovid-19 salgınında kaybettikleri meslektaşlarını anmak için katıldıkları klipte, bir padişahın ölüm döşeğindeki kızının yaşamını kurtarmak için dünyayı dolaşan 3 gencin yaşadıklarının anlatıldığı "Hediye" isimli masalını okudu.   Doktorların Kovid-19 salgınında hayatını kaydeden meslektaşları için seçtikleri "Hediye" isimli masalda, bir padişahın ölüm döşeğindeki kızını kurtarmak için dünyayı dolaşan 3 gencin yaşadıkları anlatılıyor.     Türkiye'nin dört bir yanında görev yapan 9 doktor ise "Öğretmenler Türkiye İçin Söylüyor" Projesi kapsamında görev alan müzik öğretmenlerinin sözlerini yazıp bestelediği "Karga Ağası" isimli şarkı eşliğinde masal anlatarak Kovid-19 salgınında kaybettikleri meslektaşlarını andı. 

HABERİN DEVAMI İÇİN  İÇİN TIKLAYINIZ

Mrt

Mrt

Mrt

Mrt

Her yıl 15 Mart Dünya Tüketiciler Gününün içinde bulunduğu hafta Tüketiciyi Koruma Haftası olarak kutlanmaktadır.15 Mart'ın Dünya Tüketici Hakları Günü olmasının nedenlerinden biri, 15 Mart 1962 yılında o dönemin ABD Başkanı John F Kennedy'nin Temsilciler Meclisinde ilk kez Tüketici Hakları diye bir kavram kullanmasından kaynaklanmaktadır. İlk olarak Amerika, Avrupa ve İskandinav ülkelerinde ortaya çıkan Tüketici Koruma faaliyetleri Japonya'ya ve oradan da tüm dünya ülkelerine yayılmaya başlamıştır. Daha sonra Birleşmiş Milletler, 1985 yılında aldığı bir kararla TÜKETİCİ HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİNİ ilan ederken bu konuşmanın yapıldığı 15 Mart tarihini DÜNYA TÜKETİCİ HAKLARI GÜNÜ olarak kabul etmiş, ve Uluslararası tüketici örgütleri de bunu her yıl DÜNYA TÜKETİCİ HAKLARI GÜNÜ olarak kutlamaya başlamıştır. TÜKETİCİ HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ; Temel gereksinmelerin karşılanması hakkı, Sağlık ve güvenliğin korunması hakkı, Ekonomik çıkarların korunması hakkı(Seçme hakkı), Bilgilendirme hakkı, Eğitilme hakkı, Tazmin edilme hakkı, Temsil edilme hakkı, Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı olmak üzere tüketicinin 8 temel hakkını içermektedir.

 

Ülkemizde ise Tüketiciyi Koruma faaliyetleri özellikle 08.03.1995 tarih ve 22221 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un, 08.09.1995 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra yurt genelinde önemli bir hareket kazanmıştır. Bu Kanun ile tüketicilerin hakları, yasal düzenleme çerçevesinde, çağdaş anlamda yeni boyutlara ulaşmıştır. Tüketici yasasının uygulanması sonucunda, yasanın eksik ve aksayan yönlerinin günün koşullarına uygun hale getirilmesi amacıyla yapılan çalışmalar sonucunda "4822 sayılı Kanun ile Değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun" hazırlanarak 14.06.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Tüketici yasası ile tüketiciler Kapıdan Satışlar, Taksitli Satışlar, Kampanyalı Satışlar, Garanti Belgesi, Türkçe Tanıtma Kullanma Kılavuzu, Satış Sonrası Hizmetler, Ayıplı Mal ve Hizmetler, Devre Tatil, Paket Tur, Sözleşmelerdeki Haksız Şartlar, Tüketici Kredisi, Kredi Kartları, Süreli Yayınlar, Mesafeli Sözleşmeler, Abonelik Sözleşmeleri, Yanıltıcı ve Aldatıcı Reklamlar... vb. gibi pek çok konuda yasalar ile satıcı ve sağlayıcılar karşısında haklarını arama ve elde etme imkanına kavuşmuşlardır. Gerek devletin çıkardığı bir takım yasal düzenlemelerle gerekse tüketicilerin biraraya gelerek örgütlendiği sivil toplum kuruluşları aracılığı ile ülkemizde sağlanmaya çalışılan tüketiciyi koruma ve haklarını gözetme faaliyetleri alanında en büyük görev yasanın uygulayıcısı konumunda olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve İllerde Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüklerine düşmektedir.

 

4077 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 08.09.1995 tarihinden itibaren her yıl Dünya Tüketiciler Gününün içinde bulunduğu hafta Tüketiciyi Koruma Haftası olarak kutlanmakta, ve bu hafta içerisinde Tüketici hakları ile ilgili paneller, seminerler radyo ve televizyon programları düzenlenmekte ve Tüketici haklarına saygı duyan ve koruyan kurum, kuruluş ve kişilere ödüller verilmektedir.

 

Mrt

iSTİKLÂL MARŞI -Kahraman OrdumuzaKorkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl, Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklâl. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim; bendimi çiğner, aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garb'ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar; Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar, "Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın... Kim bilir, belki yarın... belki yarından da yakın. Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı; Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ? Şühedâ fışkıracak, toprağı sıksan şühedâ! Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ. Ruhumun senden, İlâhî, şudur ancak emeli: Değmesin ma'bedimin göğsüne nâ-mahrem eli! Bu ezanlar-ki şehâdetleri dînin temeliEbedî yurdumun üstünde benim inlemeli O zaman vecd ile bin secde eder –varsa- taşım; Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır rûh-i mücerred gibi yerden na'şım; O zaman yükselerek Arş'a değer, belki başım. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl; Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl: Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl! MEHMET AKİF ERSOY

Mrt

"Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur" Mustafa Kemal Atatürk


"Yeryüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir." Mustafa Kemal Atatürk

Mrt

Mrt

Mrt

Ülkemizde 1-7 Mart tarihleri arası Yeşilay Haftası olarak kutlanmaktadır. Yeşilay Haftası önemli halk sağlığı sorunlarından biri olan ve bağımlılık yaptığı bilinen sigara, alkol, uyuşturucu maddelerle mücadeleyi içermektedir.

Türkiye'de ve dünyada hızla tütün, alkol ve uyuşturucu madde alım oranları artmakta, maddeye başlama yaşları gittikçe düşmektedir.

Bağımlılık kişinin bedensel, ruhsal ve sosyal hayatını olumsuz etkiler. Toplumun felaketi sayılabilecek bağımlılıkları engellemek ancak iyi bir koruyucu halk sağlığı yaklaşımıyla mümkün olur.

Bağımlılık yapıcı madde kullanımının yaygınlaşmasını önleme ve kullanımını en alt düzeye indirme amacıyla, ilgili bütün kurum ve kuruluşların programlı, ciddi ve organize çalışmalar yürütmesi gerekmektedir. Sorunun çözümünde ise en etkili etken; koruyucu sağlık hizmetleri ve alınacak tedbirlerdir.

Yaşanan hızlı sosyal ve ekonomik değişmelere paralel olarak, sağlık sorunlarının boyutları da önemli ölçüde değişmektedir. Bağımlılık yapıcı madde kullanmaya başlamada, ergenlik dönemi özellikle riskli bir dönemdir. Bu dönemin getirdiği stresli ve fırtınalı kimlik kazanma süreci de, yukarıdaki sebeple beraber gençlerimizi, birçok zararlı alışkanlığın kazanılmasına açık hale getirmektedir.

 

Bağımlılık yapan maddelerin insan vücudunda başlıca; akciğer kanseri, karaciğer kanseri, ağız, yutak ve yemek borusu kanseri, bilinç kaybı gibi etkileri olduğu kanıtlanmıştır.

Sigara, alkollü içki ve her türlü bağımlılık yapan uyuşturucu maddelerin insan sağlığına, ekonomiye, aile huzuruna, milli ahlak ve savunma gücüne verdiği zararlar bugün rakamlara sığdırılamaz hale gelmiştir. Sigara ve alkol; sağlımıza zararlarının yanında, kullananların cebine ve ülke ekonomisine de büyük zararlar vermektedir.

Alışkanlıklarda ilk adım ve tadım son derece önemlidir. Kötü alışkanlıkların tecrübesi yoktur. Anne ve babaların bu konuda önemli sorumlulukları vardır. Çocuklarında meydana gelen ani karakter, davranış değişiklikleri ve her zamankinden fazla para harcamalarında iyi bir gözlemci olup, ilgilerini esirgememelidirler. Gerektiğinde mutlaka bir uzmana danışmalıdırlar. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi bütün kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak, hepimiz için toplumsal görev kabul edilmeli ve herkes bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmelidir.

Ülkemizde önemli halk sağlığı sorunlarından biri olan ve bağımlılık yaptığı bilinen sigara, alkol ve uyuşturucu maddelerin mevcut zararlarını toplumumuza göstermenin yanında; bu alışkanlıkları bırakmanın ve bu alışkanlıklardan kaçınmanın yollarını da göstermek önem taşımaktadır.

Mrt

ZİYA SEÇUK